İCRA VE İFLAS KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN
TBMM Genel Kurulu tarafından 28.03.2023 tarihinde İCRA VE İFLAS KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN metni kabul edilmiştir.
Önemli kanuni değişiklikleri içeren kanun teklifi Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş, bir kısmı ise yayımlanmayı beklemektedir.
Yazımımızda yürürlüğe giren bu kanun ile mevzuatta meydana gelen değişikliklerin bir kısmından bahsedilecektir.
9/6/1932 TARİHLİ VE 2004 SAYILI İCRA VE İFLAS KANUNU
Konutta Haciz
Haciz yapılması talep edilen yerin İcra müdürü tarafından konut olduğu tespit edilirse, icra müdürü vereceği haciz kararını İcra Mahkemesi onayına sunacaktır. > Yapılan bu değişiklikle beraber konutta haciz için bir mahkeme kararı gereksinimi doğmuştur.
Mahkeme bu kararını en geç 3 gün içinde ve kesin olarak verecektir.
Kararın icra dairesine bildirilmesi üzerine haciz işlemine başlanır.
Kanun aşağıdaki 3 olasılık hakkında da değerlendirme yapmıştır:
a-) haciz yapılmadan önce konut olduğuna karar verildikten sonra haciz yapılması talep edilen yerin konut olmadığının anlaşılması
-Mahkeme tarafından verilen karar yine mahkeme tarafından kaldırılacaktır.
b-) haciz esnasında haciz yapılması talep edilen yerin konut olmadığının anlaşılması
-Hacze devam olunur.
c-) haciz yapılmadan önce konut olmadığına karar verildikten sonra haciz yapılması talep edilen yerin konut olduğunun anlaşılması
-Borçlunun rızası esastır. Borçlu haciz yapılmasına rıza göstermez ise işleme son verilir
Haczi Caiz Olmayan Mal ve Haklar
Önceki kanun hükmünde “borçlu ve aynı çatı altında yaşayan aile bireyleri için lüzumlu eşya, aynı amaçla kullanılan eşyalar birden fazla ise bunlardan biri” haczi caiz görülmemekteydi.
Yeni kanun değişikliği ile “borçlu ve aynı çatı altında yaşayan aile bireylerine ait kişisel eşya ile tüm ailenin ortak kullanımına hizmet eden ev eşyası” denilerek; lüzumlu eşya kavramı kişisel eşya ile değiştirilmiştir. > Böylece haciz sırasında takdiri icra memurlarına bırakılan hangi eşyanın lüzumlu olduğu konusundaki karışıklıklar son bulacaktır.
Taşınır ve Taşınmaz Malların Haczi
Taşınır ve taşınmaz malların hacziyle ilgili 85. maddeye şu cümle eklenmiştir: “Borçlunun kendi yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır mallariyle taşınmazlarından ve alacak ve haklarından alacaklının ana, faiz ve masraflar da dahil olmak üzere bütün alacaklarına yetecek miktarı haczolunur; ancak bu miktarı aşacak şekilde haciz yapılamaz.”
26/9/2004 TARİHLİ VE 5237 SAYILI TÜRK CEZA KANUNU
Göçmen Kaçakçılığı
Göçmen kaçakçılığı suçuyla daha etkin mücadele edilebilmesi ve caydırıcılığın sağlanması amacıyla suçun cezasının alt sınırı 3 yıldan 5 yıla çıkarılmıştır: “Kişi, beş yıldan sekiz yıla kadar hapis ve bin günden onbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.”
Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde İmal ve Ticareti
Uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanımında bu maddelerin, yeni kanun değişikliği ile eklenen maddelerin türevi olması halince cezanın artırılması yoluna gidilecektir: “Yukarıdaki fıkralarda belirtilen uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin eroin, kokain, morfin, bazmorfin, sentetik kannabinoid ve türevleri, sentetik katinon ve türevleri, sentetik opioid ve türevleri veya amfetamin ve türevleri olması hâlinde verilecek ceza yarı oranında artırılır.”
22/11/2001 TARİHLİ VE 4721 SAYILI TÜRK MEDENİ KANUNU
Yargılama Usulü
Yeni kanun değişikliği ile, Türk Medeni Kanun’a göre basit yargılama usulüne göre karar verecek olan hakim için bir süre tanımlanmıştır: “Hâkim, ilgili kişiyi dinler, tahkikatı tamamlar ve gecikmeksizin en geç iki gün içinde kararını verir. Hâkim, basit yargılama usulüne göre karar verir.”
4/12/2004 TARİHLİ VE 5271 SAYILI CEZA MUHAKEMESİ KANUNU
Gizli Soruşturmacı Görevlendirilmesi
Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti (madde 188) bakımından gizli soruşturmacı olarak görevlendirilen soruşturmacı, hakimin izin vermesi şartıyla kamuya açık yerlerde ve işyerlerinde delil toplamak amacıyla ses veya görüntü kaydı yapmasına izin verebilir.
Sanığın Duruşmada Hazır Bulunmaması
Eski kanun hükmünde sanığın yokluğunda karar verilip davanın bitirilebilmesi için sanık hakkında mahkumiyet dışında bir karar verilmesi gerekir idi.
Yapılan değişiklikle sanığın yokluğunda karar verilebilmesi için mahkumiyet, ceza verilmesine yer olmadığı veya güvenlik tedbiri dışında bir karar verilmesi gerekmektedir. > böylece sanığın yokluğunda karar verilmesi olanağı daraltılmıştır.
Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz edilebilir. İtiraz mercii, karar ve hükmü inceler; usul ve esasa ilişkin hukuka aykırılık tespit ettiği takdirde, gerekçesini göstererek karar ve hükmü kaldırır ve gereğinin yapılması için dosyayı mahkemesine gönderir.
7/6/2012 TARİHLİ VE 6325 SAYILI HUKUK UYUŞMAZLIKLARINDA ARABULUCULUK KANUNU
Dava Şartı Olarak Arabuluculuk & İcra Edilebilirlik
Kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklar (ilamsız icra yoluyla tahliye hariç), ortaklığın giderilmesine ilişkin uyuşmazlıklar, kat mülkiyetinden kaynaklanan uyuşmazlıklar ve komşu hakkıyla ilgili uyuşmazlıklar, 01/09/2023 tarihinden itibaren dava şartı olarak arabuluculuk kapsamına alınmıştır:
Aşağıdaki uyuşmazlıklarda, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır:
a) Kiralanan taşınmazların 2004 sayılı Kanuna göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler hariç olmak üzere, kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklar.
b) Taşınır ve taşınmazların paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin uyuşmazlıklar.
c) 23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklanan uyuşmazlıklar.
ç) Komşu hakkından kaynaklanan uyuşmazlıklar. > Şüphesiz ki yeni eklenen bu hükümle özellikle kira ilişkisinden doğan uyuşmazlıklarda Sulh Hukuk Mahkemelerinin iş yükünün azaltılması hedeflenmiştir.
Ticari uyuşmazlıklar bakımından, taraf avukatları ve arabulucunun birlikte imzaladığı anlaşma belgesinin, ‘icra edilebilirlik şerhi aranmaksızın’ ilam niteliğinde belge sayılacağı kabul edilecektir: “Kanunlarda icra edilebilirlik şerhi alınmasının zorunlu kılındığı haller hariç, taraflar ve avukatları ile arabulucunun, ticari uyuşmazlıklar bakımından ise avukatlar ile arabulucunun birlikte imzaladıkları anlaşma belgesi, icra edilebilirlik şerhi aranmaksızın ilam niteliğinde belge sayılır.”
12/10/2017 TARİHLİ VE 7036 SAYILI İŞ MAHKEMELERİ KANUNU
İş davalarında zorunlu arabulucu öngören 3. Maddeye şu cümle eklenmiştir: “..Bu alacak ve tazminatla ilgili itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davaları hakkında da birinci cümle hükmü uygulanır.”
Böylece yalnızca tazminat ve işe iade talepli davalar değil; aynı zamanda bu alacaklarla ilgili itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davaları da zorunlu arabuluculuğa tabi olacaktır. > Hüküm, mahkemelerin yükünü hafifleterek uyuşmazlıkların arabulucu önünde çözülmesi saiki gütmektedir.
19/3/1969 TARİHLİ VE 1136 SAYILI AVUKATLIK KANUNU
Büro Edinme Zorunluluğu & Baro Keseneği
Avukatlık Kanununa yeni eklenen hükümle ile büro kuracak olan avukatlara finansman desteği sağlanacaktır: “Avukatların büro kurma giderlerinin karşılanması için kredi ve finans kuruluşları ile kredi veren kamu kurum ve kuruluşlarınca uygun şartlarda finansman desteği sağlanır. Desteğin sağlanmasına ilişkin usul ve esaslar, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu ile Hazine ve Maliye Bakanlığının görüşü alınarak Adalet Bakanlığı tarafından belirlenir.”
Bir diğer yenilik ise mesleğin ilk beş yılında olan avukatlardan baro keseneği alınmayacak olmasıdır.